The Theory of Everything - (Her Şeyin Teorisi)

1942-2018 yılları arasında yaşamış olan ünlü astro-fizikçi Stephen Hawking’in hayatını ve çalışmalarını konu edinen başarılı ve keyifli bir yapım.

Filme ismini verdiği üzere; Hawking üniversite yıllarında henüz genç bir kozmolojist iken açık ve basit bir teorinin peşinde koşmaktadır: Evrendeki herşeyi ve birbirleriyle bağlantılarını açıklayan tek bir teori; her şeyin teorisi…

Hedefine kilitlenmiş giderken hayatının aşkıyla tanışır, hayat daha da anlamlı görünmeye başlar gözüne ve tam da o sıralarda, anlamı alt üst edecek bir durumla karşı karşıya kalır Hawking; vücuttaki motor nöronları gittikçe felç eden ve tedavi edilemeyen ALS hastalığı.

Hastalığını yeni öğrendiğinde ve henüz sindirmeye çalışırken tek birşey takılır aklına: Beyni zarar görecek mi?

Peşinde olduğu teoriyi ve yaşadıklarını göz önünde bulundurunca ‘her şeyi açıklamak’, ‘hayatı anlamlandırmak’ bazen gerçekten zor ve fakat bu kilidin anahtarı yine yaşadıklarımızda bulunuyor kanaatindeyim.

”Hayatım şimdi başlıyor” ya da “artık herşey bitti” gibi hüküm vermeye kadir olmasak da “kader gayrete aşıktır” hakikati o kadar kıymetli ki…

Hastalığı ilerledikçe zorlaşan şartlarına rağmen zihinsel performansından hiçbir şey kaybetmemesi bilakis tespit ve teorileriyle çığır açması bizlere çok şey ifade ediyor aslında...

En başta en çok endişelendiği şey beyin faaliyetleri, akıl kapasitesi oldu; belki de daha düşünecek, üretecek çok şeyi olduğunu düşündü, belki kendisini hayata bağlayan en ayrıcalıklı parçasının zekası olduğuna inandı, belki de kısa sürmesi tahmin edilen ömrünü sürekli çalışarak geçirmek istedi…

Nihayetinde o noktada bir pes etmeme, vazgeçmeme durumu vardı ve Hawking çok önemli gelişmelere imza atarak uzun yıllar yaşadı.

İlk eşi ve üç çocuğunun annesi Jane Wilde kendisine desteğini hiç esirgemedi, onun için de hayat kolay olmadıysa da aşk ve merhametle harmanladığı sevgisini yuvalarına temel yaptı, o da ‘gayretini’ uzun yıllar sürdürdü.

Hawking’in teorilerini kabaca özetlediği, evrenin yapısına ve kara deliklere bakışını anlatan “Zamanın Kısa Tarihi” isimli kitabı da filmimiz bağlamında okunmaya değer, özel bir eser...

Film aslında Hawking’in hayatındaki yakın şahsiyetlere de gayet güzel değiniyor, Jane Wilde rolündeki Felicity Jones’un oyunculuğu muazzam ama ben özellikle başroldeki Eddie Redmayne’e değinmek istiyorum.

Size Hawking’i tanıtmıyor adeta yaşatıyor, bir aktör ancak bu kadar ‘Stephen’ olabilir diyorsunuz. Acizane fikrim; bir karaktere, bir role girmek için çok çok uğraşırsanız aynı derecede başarılı olamayabilirsiniz ama bir ‘karakteri’ merak eder ve özellikle anlamaya gayret ederseniz onu mükemmel bir şekilde hissedip ekrana taşıyabilirsiniz.

Film pek çok sebepten defalarca izlenebilir, bir de ekstradan Redmayne’in muhteşem oyunculuğu için izlenebilir diye düşünüyorum.

“Yüz milyon galaksinin arasındaki bir dış mahallede, daha küçük bir gezegende, ortalama bir yıldızın etrafında dolanan gelişmiş primatlarız” diyen S.Hawking meseleleri aslında çok da abartmamamız gerektiğine vurgu yapıyorsa da “The Theory of Everything” filmini biraz abartıyla tavsiye etmek istiyor, hepimize iyi seyirler diliyorum :)