Manevi Cemremizi Beklerken
Soğuk nedir?
Uzun süren bir kış mevsimini daha tecrübe ettiğimiz demlerin ahirinde cevabı ne de kolay verilecek bir sorudur değil mi? Sahi! Nedir soğuk? Isının termometreye etkisi mi? Sıcak kelimesinin zıttı mı? Evladına merhameti ile uykusunu bölen bir ebeveynin yavrusuna gidemeyişi mi? Yahut bir müminin secdeye varamıyor, dua edemiyor gözyaşı dökemiyor olması mı?
Ne çok özledik manevi sıcaklıklarımızı değil mi? Uzun kılınan namazları, secde ile bütünleşen başları, gözlerin yaşlı gönüllerin yıkanmış olduğu demleri… Düşününce soğukluğumuzu gideren her şeyi… Hatıraları… Bir araya geldiğimizde anlatmaya takat yetiremediğimiz Kuran ayetlerini...
İşte güzel zamanlar adına benliğimizi uyuşturan soğuklar adına gelen en güzel vesilemiz Ramazan ayımız… (Hayırlı olması dileğiyle)
Şimdi sıra yeniden bir toparlanma adına ertelemeden ötelerde elimizden tutacak güzelliklere sarılmada… Kur'an-ı Mucizul Beyan'ın emrine uyarak “Kitaba sımsıkı sarıl” (Meryem-12) vakitlerimizi değerlendirmeliyiz. “Güzel olan az da olsa sürekli olmasıdır”, sözlerini çoğu ilim meclisinde duyduk.
Yarınımıza bu sözün uygulama vaktinin geldiği heyecanı ile başlayalım. Her gün sadece bir sayfanın mealine, belki tefsirine bakmaya gayret gösterdiğimizde; Rabbimiz tarafından bizlere gönderilen kitabın yirmi parçada birini anlamış oluyoruz. Bir de olmazsa olmazımız siyer-i Nebiyi dâhil eyledik mi, özlemini duyduğumuz manevi atmosferin tam içinde buluruz soğuk dehlizlerde kalmış emanetimizi…
Daha da ileri taşıyabilsek, bir araya geldiğimiz her dost meclisinde tüm muhabbet konularımız O’nlar olsa… Efendimizin yıldızlar dediği kimseler… Çocuklarımız bilmecelerinde O’nlardan bahisler açsa, büyükleri ödüllendirmeyi bu minvalde yapsa…
Safvan b. Ümeyye ile planlar yapıp yollara düşen, Medine’ye varıncaya kadar azılı bir müşrik olan, Efendisinin yaşatma gayreti ile ateşten kurtulmuş bir kelebek olan Umeyr b. Vehb’i(ra) konuşsak birimiz…
Askeri dehası ile kendisinden sonra gelecek büyük komutanlar tarafından saygı gören. Müslüman olmadan evvel dahi ahlakı Müslüman olan, İslam ile şereflendiği daha ilk anlardan itibaren varlığını İslam uğrunda bahtiyar kılan. Maveraünnehir’e kadar kurulmuş kocaman islam devletinin temelleri adına benliğini sunan. Vazifeden alındığında sıradan bir nefer olarak harp meydanlarında gayret gösteren Halid b. Velid(ra) ile yorulsa yüreklerimiz…
İnsan olarak görülmeyen bir durumdan Peygamber müezzini seviyesine çıkma sürecini, “Kimsenin görmediği zulme karşı, kimsenin görmediği sabırla muamele edeceğim” sözlerini hangi şartlarda söylediğini anlatsak Bilal Habeşin(ra)…
Kitaplara cümlelere sığmayacak bir ömür yaşamış olan Hz Ömer(ra)ın her vakti ayrı değerli ömrünün herhangi bir bölümünü kimi ibretle, kimi şefkatle, kimi hüzünle okusak, sonrasında heybemize koyduğumuz güzellikleri hayatımızda var etsek…
Yüzlerce sahabeden birkaç tanesi ile yakın olmayı bu ramazana denk getirsek. Doğru olan zaman aşımına uğramaz. Zaman da yolculuklar yapsak, gönüllerimizi ısıtsak…
Her geceyi kadir bilip, niyetlerimizi ruhumuz ile birlikte tutacağımız bir Ramazan yaşamak, Ramazanlaşmak ümidiyle soluklansak…
Ömrümüzde ayrı yer edecek bir Ramazan yaşamak dualarıyla…