YAPRAK
YAPRAK
Yemyeşildi önce, dalların kuruluğuna inat canlıydı
Rüzgarda dans eder, güneşte parlardı
Kurumak aklına bile gelmezdi
Kimsenin aklına gelmezdi ki
O canlılığı kaybedip kurumak da neydi
En parlak yeşil, nasıl kururdu ki
O canlı rengin yerini, soluk bi sarı alamazdı
Alabilir miydi
En renkli yaşamlar solup gidebilir miydi
Rüzgar günleri savurdu
Dallardaki yaprakların arasından geçti, takvim yaprakları
Ansızın bir sarılık belirdi, yeşilin tam ortasında
Yaşamla ölüm birleşti
Işığın ortasında gölge belirdi
Yaprağın kendi inanamadı
Nasıl olurdu böylesi
O kadar canlılıktan, solgunluk doğabilir miydi
Yaprak ilk sarılığı kabullenemeden, leke büyümeye başladı
Sarı turuncu oldu
Yeşil azaldı
Işık yerini gölgeye bırakarak çekilmeye başladı
Hayat ölüme daha hızlı geçmeye başladı
Bu bir tiyatroydu ve sahne değişiyordu
Canlılık yerini solgunluğa terk ettiğinde
Yaprağın her bir köşesi yeşilliğini kaybettiğinde
Her şeyin bir sonu olduğu anlaşıldığında
Yaprakta süzülerek yere düştü
...